- Katılım
- 12 Şub 2020
- Mesajlar
- 2,052
- Tepkime puanı
- 220
Rusya- Ukrayna savaşının başlaması ile birlikte her ülkenin olası bir savaş harekâtına karşın hazırda bulunması gerektiği, gözler önüne serilmiş oldu. Tarih boyunca gerçekleşen tüm savaşlarda orduların fiziksel güçlerinin yanı sıra savunma araçlarının da önemli olduğu gözler önüne serilmişken, yakın zamanda başlayan Rusya- Ukrayna savaşı bu düşünceyi destekler nitelikte oldu. Hemen hemen her bakımdan Rusya’dan daha geri planda olan Ukrayna, 24 Şubat tarihinde başlamış olan savaşa direnç göstermeye ve ülke bütünlüğünü korumaya devam ediyor. Ukrayna ordusunun bu direncinin en büyük faktörlerinden birisi ise ordunun kullanmış olduğu yüksek teknolojili savunma araçları olarak gösteriliyor. Özellikle Türk İHA ve SİHA’larını kullanarak Rus ordusunu birçok alanda geri püskürtmeyi başaran Ukrayna ordusu, bu sayede yerli ve milli savunma araçlarının bir kez daha dünya gündeminde yer almasını sağladı. Son yıllarda dünya basınında sık sık yer alan Türk savunma araçları, Rusya- Ukrayna savaşının çıkması ile birlikte sahada da performanslarını sergileyerek, üstün yeteneklerini ortaya koydu. İHA, TİHA, SİHA ve daha pek çok savunma aracı ile dünya basınında ki yerini giderek genişleten Türkiye, yeni ihracat sözleşmeleri de imzalamaya başladı. Bu kapsamda yaklaşık olarak 22’yi aşkın ülke ile İHA sözleşmesi imzaladığı duyurulan Türkiye’nin, bu kez de ATAK için yeni bir sözleşme imzaladığı müjdelendi.
Türkiye’nin yerli ve milli savunma araçlarına ilişkin sık sık bilgiler paylaşan Savunma Sanayii Başkanlığı, geçtiğimiz günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir sunum gerçekleştirdi. Gerçekleştirilen sunumda Nijerya’nın, ilk taarruz helikopterimiz olan T129 ATAK için talepte bulunduğunu belirten başkanlık, ayrıntıları paylaştı.
SSB TBMM'de Duyurdu!
